Ve nihayet gelelim şu “kestane yerine çam ağacından yapılan” Bodrum teknelerine.
Bodrum’u Bodrum yapan, sadece turizm olmayıp bunda, adının sık sık yat dergilerinde de geçmesini sağlayan tersanelerinin de büyük katkısı var. Buradaki tersanelerin yüzde doksanı, İçmeler’de bulunuyor. Ticari amaçlı yapılan teknelerde talep ağırlığı Gulet’ten yana. Tarihte bu tekneler, Akdeniz’in sularına uygun, gözü olmayan ve adalar arasında yük taşıyan tekneler olarak biliniyor.
Günümüzde bunlar, ambarlarına kamara yapılarak gezi teknesi haline getirilmiş durumdalar. Gulet’lerin hemen ardından “Ayna kıç” ve “Tırhandil” denilen tekneler geliyor. Bu sonuncusu (Resim 78), bir Akdeniz ve Ege teknesi olup başı kıçı bir, geniş, bordası alçak, açık ambarlı, Latin yelkenli manevra kabiliyeti yüksek denizci teknesidir. Bunun Grekçe adı trikandini (“triakena” = üçte bir), Tırhandıl isminin eni boyunun üçte biri olan tekne anlamına geldiği söyleniyor[1].
Bugün Bodrum tersanelerinde en çok 30 metrelik Gulet tipi tekne yapılıyor. Bunlar genelde ticarî amaçla olmakla birlikte gezi teknesi olarak kullanılanlar da var (Resim 79). Maliyeti, kullanılan ağaca göre değişiyor. 30 millik tekne için, iç döşemesi dışında, 170 – 180 metre küp ağaç kullanılıyor. Yaklaşık bir yılda biten bu teknelerin yapımında, en başından suya indirilmesine kadar en az 30 kişinin emeği geçiyor. Teknenin altındaki salma’nın ağırlığı 1,5 ton[2].
Resim 80’de de, günümüzde bir sandal aksamının taşıdığı adlar okunur.
***
Ve nihayet, bir gazete haberi daha: Gemi sanayiine rakip. Trabzon’un Sürmene ilçesinde hiçbir plan ve proje olmadan imal edilen 27 m uzunluğundaki saç tekne, törenle denize indirildi. Sürmeneli ustalarca sekiz ayda tamamlanan balıkçı teknesi 300 milyon liraya mal oldu[3].